İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları’nın düzenlediği 37. Genç Günler’in söyleşi konuğu olan sinema ve tiyatromuzun usta ismi Metin Akpınar, genel sanat yönetmeni Ayşegül İşsever’in moderatörlüğünde düzenlenen söyleşide gençlerle buluştu. Akpınar, kendi oyunculuk serüvenini anlatırken, “Çocukluktan itibaren komik olmak istedim” dedi.
KÜLTÜR-SANAT
Yayın Tarihi : 10-05-2023 14:40
1993 OKUNMA
İstanbul’un aralıksız düzenlenen tek gençlik festivali olan Genç Günler’in 37.’si, üniversite gruplarının oyunları, söyleşi ve atölyelerle devam ediyor. Türk Sineması ve Tiyatrosu’nun usta ismi Metin Akpınar, 8 Mayıs Pazartesi günü 19.00’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde genel sanat yönetmeni Ayşegül İşsever’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşide Şehir Tiyatroları’nın konuğu oldu.
“Çocukluktan bu yana komik olmak istedim”
Oyunculuk serüveninin nasıl başladığını anlatan usta oyuncu Metin Akpınar, “Minder komiği derlerdi eskiler. Ben çocukluktan bu yana komik olmak istedim. Süpürgeden gitar yapardım. 1957 yılında Yeşil Sahne’ye götürdü bir arkadaşım. Orada çok güzel bir tiyatro kurulmuştu. Orada tiyatroya başladım. Oradan Milli Türk Talebe Birliği’ne geldim. Tiyatro bölümü başkanı oldum. “Her Yer Tiyatro” kampanyası yaptık. Onlar gelemiyorlar biz gidelim, dedik. Florya dinlenme tesislerinde Haldun Taner hoca bizi seyretmiş, beğenmiş. Oyundan sonra da çocuklar gelsin bir konuşalım demiş. O sıra da Haldun Taner Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım’ı yapmak üzere. Tiyatro kurmak üzere. Hoca bana matinelerde siz burada oynayın, sonra da bana oynayın, dedi. Biz uçtuk tabi. Provalar başladı, ekibi de genişletti hoca. Öyle olunca da siz aşağıda oynamayı bırakın, bizimle olun, dedi. 1964 senesinde Ulvi Uraz tiyatrosunda profesyonel oldum. 2 sene orda bazı roller hariç bütün kompozisyonlarda oynadım.”
Akpınar, daha sonra özel tiyatro kurmalarıyla ilgili bir soru üzerine, “Biz olduk zannettik ve gençlik heyecanıyla kendi tiyatromuzu, Genar tiyatrosunu kurduk. 60 kişilik bir yerdi, biz seyirciden daha kalabalıktık, seyirciler gelmiyorlardı. Biz sonra Hababam Sınıfı’nda oynadık, yavaş yavaş tanınmaya başladık. Seyirci gelmeyince bir turne tiyatrosu olmaya karar verdik. Bir kış turnesi yaptık, hatta para biriktirdik. Sonra Haldun Hoca’ya geldik, o bize Kabare Tiyatrosu yapalım dedi. Bizi ikna etti, 1967 senesinde Kabare Tiyatrosu’nu kurduk. 1992’ye kadar da aktif oldu”
10 yıldır üç üniversitede Kabare Tiyatrosu üzerine dersler verdiğini söyleyen Akpınar, “Liseden gençler iyi yetişmiş olarak gelmiyor. Bir süre sonra faydalı olamadığımı, olamayacağımı anladım ve bu dersleri de bıraktım. Ancak Kabare Tiyatrosu üzerine özel oluşumlara destek vermeye devam ediyorum” dedi.
kaynak:gecce.com